Zıp Zıp Kanguru Masalı
Sıradaki masalımızın adı Zıp Zıp Kanguru. Ormanda yaşayan
hayvanlar kendileri ve başkaları için hayatta kalmak zorunda olduklarını
sanırlar. Bunun adına fedakarlık derler. Başkaları diye düşünülenler üçü beşi
geçmez. Farkında olmadan seçilen yaşam tarzıdır bedava yaşamak.
Yıllar önce bu yaşam tarzını seçen ormandaki hayvanlar bazen
mutlu, bazen de mutsuz olmuşlar. Seyrek orman halkı için de bu böyleymiş. Onlar
için mutluluk çelme takmak, mutsuzluk ise düşmekmiş. Ormanlar Kralı aslan ne
zaman çelme takanların çoğaldığını görse hemen bir toplantı düzenler, “ Sizler
mutlu bir beraberlik halindesiniz. Güzel güzel geçinip gidiyorsunuz. Hep böyle
olun “ diye konuşur ve bol bol alkışlanırmış. Bunun sonucunda aslan mutlu
olurmuş.
Ya düşenler, onlar ise aslan kızacak, mutsuz olacak diye
çektikleri acıyı dışa vurmazlarmış. Düşmeler, kalkmalar, alkışlar, dünü,
bugünü, yarını ite kaka yıllar geçmekteymiş. Çelme yiyip düşüp acı çekmektense,
çelme takıp mutlu olmak varken, neden mutsuz olayım düşüncesi seyrek orman
halkını usta bir çelmeci yapmış. Tabii ki bu da büyük sorun yaratmış. Nasılsın
diye kime halini, hatırını sorsan, yuvarlanıp gidiyoruz işte, daha ne olsun,
cevabı alınır olmuş. Çelme takmada çoğunluk ustalaştığından mutsuzlukta o
ölçüde fazlalaşmış. Koca ormanda mutlu olan yalnızca kral aslan ve yakınları
kalmış. İstediğin kadar usta çelmeci de olsan, onlara karşı hünerini göstermen
mümkün olmadığından düşmeleri ve mutsuz olmaları beklenemez.
Çelişkiler içinde bedava yaşam tarzını seçen seyrek
ormanlılar için yanlış yolda olmak giderek ağır gelmeye başlamış. Bu durumdan
nasıl kurtulacaklarını düşünmez, hallerine şükrederlermiş. Ta ki uzaklardan bir
yabancı gelene kadar. Zıp zıp kanguru uzun yıllar pek çok ormana gitmiş,
değişik yerler gezmiş, gördüğü mutlulukları önündeki torbada biriktirmiş,
mutsuz olanlara bunları dağıtarak karşılaştığı herkesi mutlu etmiş. Ünü kral
aslan tarafından duyulmuş:
“ Ormanımızda madem böyle bir misafirimiz var, çağırın
huzuruma gelsin. Seyreklileri nasıl
mutlu edeceğini görelim “ demiş.
Zıp zıp huzura çıkmış:
“ Merhaba aslan kardeş.
Beni çağırmışsınız geldim. Sizi dinliyorum “demiş demesine de aslanın
yakınları:
“ Koca bir krala bu nasıl hitap şeklidir. Kardeş ne demek? “
diyerek üstüne atlamak için fırsat kollarlarken, alışıla gelmişin çok dışında
bir konuşma tarzı içinde olan zıp zıpa zaman tanımak, onu dinlemek gerek diye
düşünerek yandaşlarını yatıştırmış. Orman halkının durumunu kısaca anlattıktan
sonra torbadaki mutlulukları vermesini istemiş.
Zıp zıp:
“ Bunu kabul edemem. İsterseniz açıklayayım. Sizlere
verilecek mutluluklar torbada hazır. Fakat hazır olan mutlulukları alırsanız
pek karlı çıkmazsınız. Oysa belli bir mücadele göstererek, kendi çabanız ile
kazanacağınız mutluluklar gerçek mutluluk olur. Benim vereceklerim bir torbadan
çıkar, ötekine girer. Bu seçtiğiniz yaşam tarzıyla aynı olur. Oysa gördüğüm
kadarıyla siz zaten bundan şikayetçisiniz. O zaman önce kendiniz için mutlu
olmayı bilmelisiniz. Bunun tadını bir kere alırsanız gerisi kendiliğinden
gelir. “