Adı: Ferrari'sini Satan Bilge
Yazar: Robin Sharma, Filiz Gülerkaya (Çevirmen)
Baskı tarihi: Eylül 2012
Sayfa sayısı: 230
Kitabın türü: Edebiyat, Kişisel Gelişim, Roman
Orijinal adı: The Monk Who Sold His Ferrari
Dil: Türkçe
Ülke: Türkiye
Yayınevi: Pegasus Yayınları
ARKA KAPAK
On yıl önce bir kitap yayınlandı ve milyonların yaşamını
değiştirdi. Kariyerindeki başarısı, içindeki derin boşluğu gizlemeye yetmeyen
ünlü avukat Julian Mantle'ın hikâyesini anlatan Ferrari'sini Satan Bilge,
hayatta neyin önemli olduğuna ve sonunda gurur duyacağınız bir yaşam sürmenizi
neyin sağlayacağına dair unutulmaz bir ders veriyor ve okurların refah,
mutluluk ve iç huzuruna kavuşmalarını sağlayacak çözümler öneriyor.
"Öğretirken keyif de veren, büyüleyici bir öykü."
-Paulo Coelho, Simyacı'nın Yazarı-
"Sansasyonel. Bu kitap hayatınızı değiştirecek."
-Mark Victor-
"Yaşamın büyük sorularına ışık tutuyor."
-Edmonton Journal-
"Herkesin faydalanabileceği sade bir bilgelik."
-Calgary Herald-
"Bu kitap, sağduyu ve bilgeliğin altın madeni."
-Dean Larry Tapp-
"Robin Sharma'nın hayatımızı değiştirecek önemli bir
mesajı var. Kişisel memnuniyetin telaşlı bir çağda yazılmış, eşine
rastlanılamayacak kitabı."
-Scott DeGarmo, Success Magazine-
"Bir hazine; gerçek başarı ve mutluluk için zarif ve
bir formül. Robin Sharma yüzyılların bilgeliğini yakalayıp onu bu çalkantılı
zamanlara uyarlamış. Elinizden bırakamayacaksınız." -Joe Tye-
Julian Mantle, elli yaşlarında ve ülkenin en ünlü
avukatlarından biridir. Mesleğinde çok başarılı olan Julian, hayatta sahip
olunabilecek her şeye de sahiptir: Kariyer, şöhret, para, özel bir jet, ada ve
kırmızı bir Ferrari. Julian sürekli çalışmakta ama sağlığına hiç dikkat
etmemektedir. Yoğun iş temposu nedeniyle bir duruşma sırasında kalp krizi
geçirir. İşte bu hastalık Julian’ın tüm hayatını değiştirecektir. Hastanede
gördüğü tedavinin tamamlanmasından sonra ortadan kaybolur. Sahip olduğu her
şeyi hatta çok sevdiği Ferrari’sini bile satmış ve Hindistan seyahatine
çıkmıştır.
Julian Mantle üç yıllık bir sürenin ardından yakın arkadaşı
John’un ofisinin kapısını çalar. John gözlerine inanamaz. Julian, zihnen ve
bedenen çok büyük değişiklikler geçirmiş, mutlu, sağlıklı ve enerji dolu bir
insan olmuştur. Sanki otuz yaşlarında gibidir. Julian üç yıl boyunca yaşadıklarını
arkadaşına anlatır:
Julian Mantle, Hindistan’da Himalayalar’da yaşayan Sivana
Bilgeleriyle tanışmak için zorlu bir yolculuk yapar. Bu yolculuğunun sonunda
elindeki sepette çiçekler olan bir adamla karşılaşır. Bu Sivana Bilgeleri ile
ilk karşılaşmasıdır. Bilgeye başından geçenleri anlatır. Bu bilge adamın adı
Yogi Raman’dır ve Julian’ın hayatının değişmesini sağlayacaktır. Yogi Raman,
Julian’ı köyüne götürür ve diğer bilgelerle tanıştırır. Julian üç yıl boyunca
bilgelerin yaşamına uyum sağlar ve onlar gibi yaşar.
Yogi Raman Julian’a bir hikâye anlatır. Bu hikayede
aydınlanmış bir yaşama ulaşmanın yedi erdemi anlatılmaktadır: Muhteşem verimli
ve yeşil bir bahçede oturuyorsun. Bahçenin ortasında altı kat yüksekliğinde bir
deniz feneri var. Biraz sonra fenerin giriş kapısı açılır ve içeriye bir Japon
sumo güreşçisi girer. Belinde pembe bir kordon vardır. Sumo güreşçisi yerde
duran altın bir kronometrenin üzerine basarak kayar ve düşer. Kendinden
geçtikten sonra orada açan sarı güllerin kokusuyla kendine gelir. Enerjisini
toplayarak ayağa kalkar. Bahçenin en uzak köşesinde milyonlarca parlak elmas
kaplı bir patika bulunmaktadır. Patikadan yürümeye başlar ve bu yol onu
tükenmeyen sevinç ve sonsuz mutluluk yoluna götürür.
Hikayede geçen bahçe, fener kulesi, sumo güreşçisi, pembe
kuşak, kronometre, güller ve patika aydınlanmış bir yaşam için gerekli yedi
erdemi ifade etmektedir.
Bahçe: Hikayedeki bahçe insanın zihnini temsil etmektedir.
İnsanın zihni bir bahçe gibidir, bir bahçe ne kadar bakımlı ise o kadar verimlidir.
Bu bahçede zararlı otların yetişmesine fırsat vermemeliyiz. Bahçemizi
kirletecek kaygıları zihnimizden uzaklaştırmak gerekir. Yaşam kalitemizi
zihnimizdeki düşünceler belirler. Karşımıza çıkacak her engel kişisel gelişim
için bir fırsattır.
Deniz Feneri: Yaşamımızda bir amacımız olmalıdır. Deniz
feneri bu amacı simgelemektedir. Hayatımızdaki kişisel, mesleki ve zihinsel
hedefleri belirlemek ve onları gerçekleştirmek sürekli çabalamak bir tatmin
sağlayacaktır. Belirlediğimiz hedefleri gerçekleştirmek için gerekli cesarete
sahip olmalıyız.
Sumo Güreşçisi: Belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için
gerekli olan gücü, disiplini ve kararlılığı temsil etmektedir.
Pembe Kordon: Disiplinli yaşamın sembolüdür. Pembe kordon,
birbiri üzerine örülmüş küçük tel parçalarından oluşmaktadır. Bunlar tek başına
hiçbir anlam ifade etmez. Yaşamımızın her alanındaki eylemlerimiz ile kişisel
disiplinimiz gelişir ve tıpkı pembe kordon gibi sağlamlaşır. İç disiplinimizi
geliştirmek yaşantımızın daha kaliteli olmasını sağlar.
Kronometre: Zamanı temsil etmektedir. Zaman, insanın sahip
olduğu en değerli şeylerden biridir. Zamanımızı kontrol etmek, önceliklerimizi
belirlemek ve dengeli planlamak kaliteli bir yaşam için çok önemlidir. Zamanı
kontrol etmek yaşamı kontrol etmektir. Zaman geri dönüşümü olmayan tek
kaynaktır.
Sarı Güller: Etrafına güzel kokular veren güller gibi hiç
bir karşılık beklemeden başka insanlara yardımcı olmalıyız. Başkalarının
yaşamlarını yüceltmek, kendi yaşamımızı da yüceltir.
Elmas Kaplı Patika: Yaşadığımız anı temsil etmektedir.
Gelecek kaygılarını bir kenara bırakarak, her günü sanki son günümüz gibi
yaşamalıyız.
Kişisel gelişim yolunda, ışık saçan yaşamın on ritüeli
olarak adlandırılan ilkeler ise şunlardır:
Yalnızlık Ritüeli: Her gün aynı saatlerde yalnız kalarak
ruhu dinlendirmek insana iç huzur, iç sessizlik, derin iyilik hali ve sınırsız
enerji gibi faydalar sağlar, günün gerginliğinin atılmasına yardımcı olur.
Fiziksel Ritüel: Bedenimizi egzersizlerle beslemek, vücudun
kendi doğal canlılığına dönmesini sağlar.
Yaşam Gıdası Ritüeli: Doğal gıdalarla, taze sebze, meyve ve
tahıllarla beslenmek, vücudun sağlıklı ve dinç olmasını sağlar.
Bereketli Bilgi Ritüeli: İnsan hayatı boyunca öğrenmeli ve
öğrendiklerini kendisinin ve çevredekilerin iyiliğini esas alarak geliştirmelidir.
Düzenli okumak bunun için en iyi yöntemdir.
Kendin Hakkında Düşünme Ritüeli: Biten her günün sonunda tüm
davranışlarımızı gözden geçirmeliyiz.
Erken Uyanma Ritüeli: Normal ve sağlıklı bir insan için altı
saat uyku yeterlidir. Güneşin doğuşunu izlemek, kişinin yaşam enerjisini ortaya
çıkarır. Duygusal ve fiziksel canlılığını tazeler. Uykunun süresinden ziyade
kalitesi önemlidir. Kesintisiz altı saatlik uyku yeterlidir.
Müzik Ritüeli: Müzik ruhun gıdasıdır. Her gün mutlaka müzik
dinlemek için zaman ayırmalıyız. İnsanı motive eden en iyi araçlardan birisi
müziktir.
Sözcükleri Tekrarlama Ritüeli: Kelimeler insan zihnî için
güçlü etkilere sahiptirler.
Ahenkli Karakter Ritüeli: İnsanın her gün artan biçimde
kendisini geliştirmesi gerekir. Yaptıklarımız alışkanlıklarımızı oluşturur.
Alışkanlıklar ise hayatımızı yönlendirir.
Sadelik Ritüeli: Hayatımızın önceliklerine, önemli ve
anlamlı şeylere odaklanarak yaşamımızı sadeleştirmeliyiz