Kusurlu Adaylar Masalı
Ormanın derinliklerinde, mutlu bir hayat süren orman
sakinleri, aslanın ortadan kaybolduğunu görünce meraklanmışlar. Aradan uzunca
bir zaman geçmesine rağmen, aslan ortaya çıkmayınca, ondan ümidi kesmişler.
“Koskoca orman, elbette başsız kalmaz!” demişler.
Tüm orman sakinleri, bu konuya bir çözüm bulmak için
toplanmış, hep birlikte kendilerine bir kral seçmeye karar vermişler. Ormanın
kralı olma fikri, hemen herkesin kulağına hoş geliyormuş. Ancak deve ve fil
dışında kimse kral olmak için aday olmamış.
Deve, güçlüyüm, kuvvetliyim ve en önemlisi dayanıklıyım
diyerek adaylığını koymuş. Fil ise ormanın en iri canlısı olduğu için krallığa
kendinin layık olduğunu öne sürmüş.
Tüm hayvanlar aralarında konuşurken, oyun bozan maymun
çıkmış sahneye. “Onlar kim, kral olmak kim!” demiş, küçümseyen bir sesle.
“Deveyi ya da fili kral seçerek, herkesi kendinize mi güldüreceksiniz?”
“Deve, kızgınlık ve öfke nedir bilmez. Kötülük kimden
gelirse gelsin, nasılsa hoş görecek affedecektir. Hepimizi kötülüklerden bu
deve koruyamaz. Fili, söylemeye bile gerek olduğunu sanmıyorum. İri gövdesi,
uzun bir hortumu, kocaman kulakları ve dişleri olduğuna bakmayın siz. Küçücük
bir fare görür görmez kaçacak delik arayacaktır. Küçücük bir fareden korkan
birinin hepimize yönetici olamayacağı ortadadır.” diye seslenmiş tüm
dinleyenlere. “İkisinden de kral olmaz.”
Bazen kimsenin aklına gelmeyen bir küçük neden, insanların
önünde aşılması zor engeller olarak ortaya çıkabilir. Kusurlu Adaylar Masalı,
bu durumu bizlere anlatan eşsiz bir masal.